Hanji (2011) [İnceleme]
Hanji, yani "Kore(nin) kâğıdı" bölgeye özgü bir tür dut ağacından doğal yollarla yapılan ve yazı, baskı gibi işlevlerinin yanı sıra vaktiyle evlerin kapılarını, duvar ve pencerelerini kaplamak için de kullanılan, hatta türlü eşyâ yapımına malzeme olan, üstelik bin yıl dayanıklı olduğu iddiâ edilen geleneksel bir kâğıt türüdür.
Soldan sağa: Park Joong-Hoon, Ye Ji-Won, Kang Soo-Yeon. |
KONU
Usta yönetmenin bu 101. filmi "Scooping Up The Moonlight" olarak da bilinmekte. Hani şarkıda diyor ya "Seher yeli çık dağlara, güneş topla benim için" diye, işte en has, hakîkî hanji için de gece yarısında ay ışığı toplamak lâzımmış.
TANITMA FİLMİ
Baştan peşin peşin konuşalım. Genelde popüler olana mı meyledersiniz, yoksa o nev'i furyadan etkilenmeyip farklı olmayı mı tercih edersiniz? Eğer ikisini de alacak imkânlara sâhip olsanız; her yerde bulabileceğiniz, nispeten ucuz, ama görece kalitesiz olanı mı satın alırsınız veyâhut el emeği-işçiliği olan, tekrar sâhip olmak için sipâriş verdiğinizde belki uzun müddet beklemeniz gerekecek, üstelik biraz da pahâlı bir ürünü mü? Bu gibi sorulara cevâbınız ikinci örnekten yana oluyorsa film tam size göre diyebilirim, aksi hâlde iki saatlik zaman dilimini daha keyifli, daha neşeli, hatta belki de daha verimli geçirebileceğinizi düşündüğünüz başka filmleri tercih etmediğinize kızacağınıza ihtimal veririm.
Kurmaca ile birlikte aynı anda belgesel havasını da teneffüs etme imkânı sunan film genel seyirci profiline hitap etmeyebilir belki, lâkin farklı kültürlere ve geleneklere merâkı olan herkesin dikkatini çekecek içerikte ve nitelikte bir eser olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir bu durum. Beri yandan ağır bir dram atmosferine sâhip olduğu iddiâsını da kabul edebilirim.
Filmi nihâyete erdirmek için sabır gerekiyor. Tıpkı o geleneksel kâğıtların yapım süreci gibi. Ekranın başından memnun ya da homurdanarak kalkmak evvelâ buna bağlı. Elbette "zevkler ve renkler" husûsu da önemli bir etken. Kurgu ile birlikte aynı anda belgesel havasını da teneffüs etme imkânı sunan film genel seyirci profiline hitap etmeyebilir belki, lâkin farklı kültürlere ve geleneklere merâkı olan herkesin dikkatini çekecek içerikte ve nitelikte bir eser olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir bu durum. Beri yandan ağır bir dram atmosferine sâhip olduğu iddiâsını da kabul edebilirim.
Filmin adı zâten niyetini apaçık belli ediyor: Kore'nin ürünü, eseri, geleneği, kültürü, serveti, târihi, mîrâsı... olan hanjiyi konu ediniyor. Çağlar boyunca süren serüvenini naklederken bir belgesele dönüşüyor, hatta bu safhâda teknik bilgilere de yer veriyor; diğer yandan siyâsî rolüne dikkat çektiği noktada ise bir kurmaca ile öyküye dâhil oluyor. Filmde, siyâsetin iki ayağı olduğunu düşünebiliriz. Dış politika tarafında Japon işgâli esnâsında elde kalan son Joseon kayıtlarının ülkeye dönüşüne temas ederken iç politika cihetiyle de bu eserlerin restorasyon sürecinde gözler önüne serilen bürokratik yozlaşmaya atıfta bulunuyor.
Bürokrasi çarklarından, geçen yüzyıldaki Japon işgâline; Kore'nin kâğıdının târihî yolculuğundan, zanâatin günümüzdeki durumuna değin birçok başlıkta doyurucu bilgi de sunan film görselliğiyle âdeta bir "ay ışığı rapsodisi" havası estiriyor.
Yorumlar
Yorum Gönder