Tik Tok (2016) [İnceleme]

Tik Tok

Jing tian da ni zhuan / Shocking Reversal

Yaklaşık üç yılı bulan prodüksiyon aşamasında ismi birkaç kez değişen filmin Çin'deki adı son olarak 惊天大逆转, yani Jing tian da ni zhuan olmuş. Netflix (Türkiye)'te ise "Tik Tok" adıyla gösteriliyor. (Söz konusu Çin olunca zâten "Tik Tok" da bir nev'i viral reklam kokuyor yani.) Adının bire bir İngilizce kaşılığı ise "Shocking Reversal" aslında.

Evet, görüldüğü üzere gayet iddiâlı bir isim seçilmiş. Yani -âmiyâne tâbirle- terse yatırmaları, hikâyedeki bükülmeleri, şoke edici olayları daha baştan haber veriyor. Peki bu iddiâsında haklı mı? Edebiyattaki terditler gibi, sinemada da ters köşe diyebileceğimiz örnekler fazlasıyla mevcut. Birçoğu bittikten sonra ağzımız açık, donmuş vaziyette kalakalmışızdır. Sırrı/esrârı ifşâ olduktan sonra değerinden bir şey kaybetmek şöyle dursun, bilâkis, hayrınlığımızı ve takdîrimizi kazanmışlardır. Peki ne oldu da benzer bir gizem ve akıl oyunu vâdeden bu yapıma düşük oy verdim?

Pek sevdiğim ve çokça dile getirdiğim bir sözdür: "Bir şey haddini aşınca zıddına inkılâp eder." İşte tam da buna uygun bir manzara cereyân ediyor filmde. Bir o yana yatırayım, bir bu yana; bir şuradan vurayım, bir de şu tarafa döndüreyim; bir öyle, bir böyle... derken zihniniz allak bullak oluyor. Açıkçası bunu yapmak ne mârifettir, ne de bir zekâ göstergesi. Olsa olsa, halk ağzıyla "çorba"dır ancak lâyığı. Bir kere "plot twist" diye tasnif ve takdim edilen o filmler kroşeyi bir çakıyor, seyirci nakavt oluyor. Yâhu Sayın Li Efendi, sen de çakmışsın kroşeyi ve yerdeyiz. Zihnimiz bulanık, başımızda yıldızlar uçuşuyor ve sen hâlâ "Twist de twist!" deyu tutturup yerdeki adama sağlı sollu saydırıyorsun. Bir kere ayıp; delikanlıya yakışır mı o durumdakine vurmak? Hayır zâten kafa gitmiş; ne o yumrukları sayabilir, ne de acısını tadabilir. Şimdi ne bilelim biz kaç kez büktüğünü hikâyeyi?

Sorun sâdece bununla da kalmıyor. Hannibal Lecter-Clarice Starling havası estireyim, adrenalin dozunu da 'Die Hard 3'e ayarlayayım." demişsin muhtemelen muhterem; artık montajda fazla mı kırptınız, senaryoyu sette mi tamamladınız, kurguyu mu değiştirdiğiniz, yoksa tümüyle kötü oyunculuktan mı bilemem; ama o havayı teneffüs etmek pek mümkün olmadı işin doğrusu. Karakter derinliği sağlanmadan, hikâyenin temelleri sağlam atılmadan -âdeta gökten zembille iner gibi- kendimizi olayların ortasında bulunca zâten diken üstünde oluyor ve her an bir sürpriz bekliyoruz. Üzerine şaşırtmacalar, metaforlar falan eklenince her şey karman çorman oluyor ve artık keyif alamıyoruz. Buradaki vaziyet "değilinin değili" önermelerine benziyor.

Aslında ortada bir(çok) cevher var, ama sanki yanlış ellerde işlenmiş, hebâ edilmiş gibi. Pekâlâ senaryoyu birkaç parçaya ayırıp her biri diğerinden iddiâlı eserler ortaya koymak mümkün. Sanırım bir handikap da bu sayılabilir film için. Mafya kıskacındaki kardeşlerin intikam öyküsünden rehine krizine, âile içi hesaplaşmalardan bahis şikesine, hasta-doktor arası akıl oyunlarından suçlu-polis kovalamacasına, hop oradan terör eylemine sıçrayıp dînî göndermelere bula(ş)ma... Üstüne bir de "Şu repliği gözlerine sokayım da şartlandırayım." "Şunu da gözden kaçırayım da kıllandırayım." derken gözümüzü kör ediyor ayrıca. E tabiî, netîcede sinema dediğin bir görsel şov, lâkin ortaya çıkan görüntü göze bayram ettirmekten ziyâde sanki bir Çin işkence... (Ay, ne ayıp! Nasıl da ırkçı bir şaka böyle!) Hani yönetmen genç ve bu da ilk film denemesi olsa anlayışla karşılanabilir. Toyluğuna, heyecânına verilebilir elbet, ama yirmi yıllık tecrübesi olan bir isim olunca ne bileyim...

Bu tür yapımların, en azından başarılı olup adını "unutulmazlar" arasına yazdıranların, en büyük mahâreti bir kere her şeyi göz önünde yapmalarıdır. Ne sihirdir, ne kerâmet; el çabukluğu mârifet durumu yani. Ortada bir hile vardır, lâkin öyle hızlıca ve ustaca gerçekleştirilir ki ilk bakışta anlamamız pek mümkün değildir. Bu film ise büyüye, sihre, mûcizeye vs. inanmamızı ister gibi. Hani oyun devam ederken durumu lehine çevirmek için kural değiştiren mızıkçı çocuklar olur ya, nasıl kızdığınızı bi' hatırlayın bakalım. Burada ise neredeyse oyun sonunda yapılıyor bu. Hâdise olmuş bitmiş, hüküm verilmiş, ondan sonra "Ya aslında ben orada ş'apmıştım, o yüzden aldandınız şapşikler." diyor resmen gözümüzün içine baka baka. Tamam, bu hâliyle bir şeyler aksine dönüyor (ya da öyle düşünmemizi istiyor), fakat ortada bizi şoke eden bir manzara yok. Bilâkis, benim için sıkıcı ve rahatsız edici olmaya başlamıştı.

Gelelim bir başka rahatsızlığıma. Merkezinde yer almasa da belirli bir zaman dilimine veyâhut târihî olaya atıfta bulunan, arka planda bunlarla alâkalı detaylar barındıran eserler bâzen dönem filmlerinden bile çok hoşuma gider. Bir bilmece-bulmaca gibi, o olayı ya da zamânı irdeleyip filmdeki öykü ve karakterlerle bağını bulmak, yönetmenin-senaristin niyetini sezmek, bunu yaparken de ufak tefek ipuçları yakalamak bana hayli haz verir doğrusu. İşte buradaki olaylar da zannımca 2016 Asya Şampiyonlar Ligi* müsâbakaları sırasında cereyân ediyor. Evet, tam olarak emin olamıyorum, zîra garip bir tâbir yer alıyor bu organizasyonu tanımlarken. Hatta Çinli kaynaklarda dahi millî maç anlamına gelebilecek kavramlar kullanılmış. Al sana bir kafa karışıklığı daha. (Açıklama aşağıda.)


*Netflix'teki çeviride "Asya Dünyâ Kupası" şeklinde bir ifâde geçiyor. O târihlerde ulusal erkek futbol takımları arasında ne dünyâ çapında, ne kıt'a bazında (2007'den îtibâren takvim değiştirilip tek sayılı yıllarda yapıldı dört yılda bir düzenlenen Asya Kupası.) bir organizasyon yok. Futbol kulüpleri arasında, AFC'nin düzenlediği turnuva ise Asya Şampiyonlar Ligi olarak geçer. FIFA'nın, kulüpler seviyesinde düzenlediği kıtalararası müsâbakalar da "Kulüpler Dünyâ Kupası"  adını aldı son olarak. Yani netîcede "Asya" ve "Dünyâ Kupası" ifâdelerinin bir arada kullanılabileceği bir zemin yok. He "Yâhu kardeşim ne kafa şişirdin ha! Film bu; hepsi kurgusal." diyebilirsiniz. Siz de haklısınız elbet; benimki de iş yani.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A Taxi Driver (2017)

The Witch: Part 1 - The Subversion (2019)

Dear Ex (2018)